Last and First Men, Yugoslavya rejimi sırasında savaş bölgelerine dikilen bu futuristik eserlerin görüntüleriyle Jóhannsson’un müziklerini bir araya getirerek izleyicileri 2 milyar sonraya, insanlığın yok olmanın eşiğine geldiği bir geleceğe götürüyor. Geçmiş ile gelecek arasında sürreal bir bağ kuran film, belgesel ile kurmaca arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran bir yapım olarak tanımlanıyor.